22 Nisan 2011 Cuma

Ali Bey

Osmanlı devlet adamı ve tiyatro yazarı. İstanbul’da 1844 senesinde doğdu. Babası Halep ve Şam
kethüdalıklarında bulunmuş Yusuf Cemil Efendidir. İlk öğrenimini özel hocalardan ders alarak yaptı.
Küçük yaşta Fransızca öğrendi. On dört yaşında Babıali Tercüme Odasına memur girdi ve on sene
kadar çalıştı. Sonra Sıhhiye Meclisi Azası, 1873’te ise Karantina Başkatibi oldu. 1877-78 Osmanlı-Rus
Savaşından önce Varna’ya mutasarrıf tayin edildi. Savaşın Osmanlı aleyhine dönmesi üzerine,
İstanbul’a geldi. Bir süre sonra Düyun-ı Umumiye Müfettişi olarak doğu vilayetleri ve Irak’ta görev yaptı
(1885). Irak’tan Hindistan’a giden Ali Bey, kısa süre sonra İstanbul’a döndü. 1890-1893 tarihleri
arasında Trabzon’da valilik yaptı. Sonra tekrar Düyun-ı Umumiyede çalışmaya başladı ve buranın
direktörü oldu. Ölünceye kadar aynı görevde kalan Ali Bey, "Direktör" lakabıyla meşhur oldu. 3 Şubat
1899’da İstanbul’da öldü. Anadoluhisarı’ndaki Göksu Mezarlığına defnedildi.
Ali Bey, Türk tiyatrosunun kurulmasında büyük gayret ve çaba harcamıştır. Başta tiyatro olmak üzere
mizah ve seyahat edebiyatı alanlarında eser vermiştir. Tanzimat’tan sonra çıkarılan ilk mizah
mecmuası Diyojen’de yayınlanan yazıları, Türk mizah edebiyatının o devirdeki en güzel örnekleri
olarak kabul edilir. Tiyatroları genelde komedi türündedir. Tiyatro dili bakımından Ahmed Vefik Paşanın
izindedir. Ondan farklı olarak, özellikle halk konuşmalarına yaklaşmış, günlük konuşmalardan ve Türk
dilini renklendiren pekçok klişe ve deyimlerden de faydalanmıştır.
Ali Beyin eserlerinden bazıları şunlardır: 1) Kokana Yatıyor yahut Madam Uykuda: (Tek perdelik
komedi 1870), 2) Tosun Ağa (Üç perdelik komedi, 1870), 3) Ayyar Hamza (1871), 4) Müsafir-i
İstiskal (Tek perdelik komedi, 1871), 5) Geveze Berber (İki perdelik komedi, 1873), 6) Gavo Minar ve
Şürekası (Üç perdelik komedi (1889), 7) Evlenmek İster Bir Adam (Tercüme roman 1897), 8)
Lehcet-ül-Hakayık (Mizah sözlüğü, 1897), 9) Seyahat Jurnali (Hindistan gezisine ait notlar, 1897),
10) Seyyareler (Mizahi hikaye 1897).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder