12 Mayıs 2011 Perşembe

Arif-i Rivegeri

İslam alimlerinin ve evliyanın büyüklerinden. Silsile-i aliyye diye bilinen büyük alimlerin onuncusudur.
Aslen Buharalıdır. Buhara’ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan Rivgir kasabasında doğdu. Doğum tarihi
kesin olarak bilinmemektedir. 1209 (H. 606)da Rivgir’de vefat etti.
Medrese tahsili görüp, zahiri ilimlerde büyük gayret ve çalışma gösterdi. Bu tahsil sırasında büyük alim
ve veli Abdülhalık-ı Gondüvani ile tanışıp onun sohbetlerinde bulundu. Abdülhalık Goncdüvani ile
tanışması şöyle oldu:
Arif-i Rivegeri, bir gün çarşıda büyük alim Abdülhalık-ı Goncdüvani’ye rastladı. Baktı ki, şeyh
yüklenmiş evine erzak götürüyor. Edeple yaklaşarak eşyaları taşımak için izin istedi. Şeyh yükünü
Arif’e verdi ve beraberce eve gittiler. Eşyaları bıraktıktan sonra; “Bir saat sonra gel, yemeği beraber
yiyelim.” davetini aldı. Rivegeri evden ayrıldıktan sonra kendisinde bir boşluk hissetti. Kalbindeki bu
boşlukta sadece Abdülhalık-ı Goncdüvani’ye karşı bir hizmet aşkı vardı. Bir saat sonra eve gitti.
İltifatlar görüp evlatlığa kabul edildi. Hocası tarafından mänevi ilimler ve evliyalık yolunun esasları
öğretilmeye başlandı. Arif-i Rivegeri, hep bunlarla meşgul olup, medreseye ve eski hocasına dönmedi.
Arif-i Rivegeri’yi her görüşünde eski hocası azarlıyor, hakaret ediyor, medreseye dönmesi için baskı
yapıyordu. O, her seferinde mukabele etmiyor, hiç sesini çıkarmıyordu. Bir gece eski hocası kendisine
ve bir Müslümana yakışmayacak bir günah işledi. Ertesi gün o, Arif'i gördüğünde yine hakarete
başlayınca, Arif-i Rivegeri ona şunları söyledi: “Hocam niye hep benim gibi gariple uğraşırsın? Sen
dün gece büyük bir günah işledin; kendi hatanız yetmiyormuş gibi, beni de doğru yoldan ayırmak mı
istiyorsun?” Bunu duyan eski hocası çok utandı. Eski talebesinin durumunu anladı, tövbe etti.
Abdülhalık-ı Goncdüvani’ye gidip talebe oldu.
Arif-i Rivegeri hocası Abdülhalık Goncdüvani hazretlerinin derslerini ve sohbetlerini ihlasla ve dikkatle
takib ederek zahiri ilimlerde büyük alim, batıni ilimlerde çok üstün bir veli oldu. Abdülhalık Goncdüvani
hazretlerinin hayatları boyunca, hizmetiyle şereflendi. Hocasının vefatından sonra onun yerine irşad
makamına geçip, talebelere ders vermeye başladı. Pekçok kimsenin hidayete ve yüksek evliyalık
makamlarına kavuşmasına vesile oldu. Uzun bir ömür sürdü. 1209’da Rivgir’de vefat etti. Kabri
oradadır. Ziyaret edenler onun ruhaniyetinden istifade etmekte, onu vesile ederek Allahü tealaya dua
edenler, muradlarına kavuşmaktadırlar.
Zamanının bir tanesi olan Arif-i Rivegeri hazretleri herkese yumuşak davranır, kimsenin kalbini
kırmazdı. Nefsinin istediklerini yapmaz, istemediklerini yapardı. Haramlardan şiddetle kaçar, harama
düşmek korkusuyla mübahların fazlasını terk ederdi. Peygamber efendimizin sünnetlerine sıkı sıkıya
sarılır, sünnet-i seniyyenin yaşanması için çok gayret gösterirdi. Onun bu gayretine karşılık Allahü
teala da kendisine büyük makamlar ihsan etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder