Sayfalar

12 Mayıs 2011 Perşembe

Asiye Binti Müzahim

Hazret-i Musa’yı bebekken Nil Irmağından kurtarıp, büyüten, sonra da onun peygamberliğine inanan
hanım. Fir’avn’ın hanımıdır. Yusuf aleyhisselama iman eden Reyyan bin Velid’in neslindendir.
Kavminin seçkin kadınlarından olup, iffet ve cemal sahibiydi.
Mısır’da ilahlık iddiasında bulunan Fir’avn, gördüğü bir rüya üzerine İsrailoğullarından doğacak bütün
erkek çocukların öldürülmesini emretti. Bu sırada Musa aleyhisselam dünyaya geldi. Musa
aleyhisselamın annesi, onu öldürülmekten kurtarmak için, Allahü tealanın ilhamıyla bir sandığa
koyarak Nil ırmağına bıraktı. Akıntıyla sürüklenen sandık Fir’avn’ın sarayının bahçesine ulaştı. Irmağın
suları üzerinde sandığın sürüklendiğini gören saray vazifelileri, sandığı alıp Fir’avn’ın hanımı Asiye’ye
götürdüler. Hazret-i Asiye, sandığın içinden çıkan ve akıllara durgunluk verecek güzellikteki çocuğa
karşı muhabbet ve acıma hissi duydu. Fir’avn ise o çocuğu öldürtmek istedi. Hazret-i Asiye’nin ısrarlı
isteği üzerine onu evlad edindiler. Büyüyüp erginliğe ulaşan Musa aleyhisselam, bir ara Mısır’dan
ayrılıp Medyen’e gitti. Bir müddet sonra Medyen’den dönüşte Allahü teala tarafından peygamber
olarak vazifelendirildi. Fir’avn ve adamları Musa aleyhisselamın peygamberliğini kabul etmediler.
Hazret-i Asiye ise Musa aleyhisselamın peygamberliğine iman etti. Bir müddet imanını gizledi. Gizli
gizli Allahü tealaya ibadet etti. Onun gizlice iman ettiğini öğrenen Fir’avn, vazgeçmesi için tehdidde
bulundu. Fir’avn, bütün tehdid ve eziyetlere rağmen imanından dönmeyen hazret-i Asiye’yi ellerinden
ve ayaklarından dört direğe bağlatıp sırt üstü yere yatırttı. Göğsü üzerine değirmen taşı koydurdu. Bu
eziyetler ve işkenceler esnasında; “Ya Rabbi! Benim için nezdinde Cennet’te bir ev yap! Beni cahil
Fir’avn’dan, batıl kötü amelinden ve zalim olan bu kavmin şerrinden koru!” diye dua etti. Allahü tealä
tarafından kendisine; “Başını kaldır!” diye ilham olundu. Başını kaldırıp baktığında, gözünden perde
kaldırılıp Cennet’te kendisi için beyaz inciden yapılmakta olan köşkü gördü. Artık yapılan eziyetlerden
acı duymuyor, Cennet’te kendisi için hazırlanan köşkü seyrediyor ve gülüyordu. Asiye’nin imanını
Fir’avn’ın akıl almaz işkenceleri bile söndürememiş, bilakis onu daha kuvvetlendirmiş, gelecek
nesillere örnek olmuştur.
Bu duruma iyice kızıp sinirlenen Fir’avn, hazret-i Asiye’nin üzerine daha büyük kaya atılması ve
böylece çok elem verici büyük işkence ve eziyyet yapılmasını emretti. Fakat o kaya cesedi üzerine
atıldığında, hazret-i Asiye çoktan ruhunu teslim etmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder