17 Mayıs 2011 Salı

Celal Esad Arseven

Türk sanat târihçisi, ressam ve yazar. Babası Sadrâzam Ahmed Esad Paşa, annesi Fatma Sûzidil
Hanımdır. Ekim 1875’te İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. İlköğrenimine Beşiktaş’ta Taşmektep’te başladı.
Daha sonra Hamidiye Mektebinde, Galatasaray Mekteb-i Sultânisinde, Beşiktaş Askerî Rüşdiyesinde
öğrenim gördü. 1889’da Mekteb-i Mülkiyeye girdi. Resim yapmaya meraklı olduğu için bu yıllarda
Sanâyi-i Nefîse Mektebine (Güzel Sanatlar Akademisine) devâm etti. Hoca Ali Rızâ ve Fausto
Zonaro’dan ders aldı. 1891’de Sultan İkinci Abdülhamîd Hanın isteği üzerine Harbiye Mektebine girdi.
1906’da bu mektepten Mülâzım-ı Sânî rütbesiyle mezun oldu. Subay olduktan sonra hünkâr yâveri
olarak görevlendirildiği için rahatça resimle uğraşma imkânı buldu. Bu sırada resim tekniğiyle ilgili bir
dizi küçük kitap yayımladı. 1908’de bir grup ressam ve müzikçiyle birlikte öğrenim için Avrupa’ya
gönderildi. Dönüşünde Kolağası rütbesindeyken askerlikten istifâ ederek tamamen sanata yöneldi.
Arkadaşı Salâh Cimcoz ile birlikte Kalem adında bir dergi çıkardı. Çeşitli yazılarla birlikte İstanbul târihi
ve eski eserlerine dâir bir kitap da hazırladı. Bu sırada çeşitli memuriyetlerde bulundu.
1917’de İstanbul Âsâr-ı Atîka Müzesinde kurulan Muhâfaza-i Âbidât Encümenine üye seçildi. 1920’de
Sanâyi-i Nefîse Mektebi (Güzel Sanatlar Akademesi)ne hoca olarak tâyin edildi ve mîmârlık târihi ve
şehircilik dersleri verdi. 1933’ten 1937’ye kadar Kadıköy Halkevinin başkanlığını yapdı. 1942’de
CHP’den İstanbul milletvekili, 1946’da Giresun milletvekili olarak TBMM’de bulundu. 1951’de Gayri
Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyesi oldu. İki yıl müddetle başkanlık yaptığı bu kuruldan
1958 yılı başlarında istifâ ederek ayrıldı. Ölümünden kısa bir müddet önce kendisine Devlet Kültür
Armağanı ve İstanbul Teknik Üniversitesinin fahri doktorluk ünvânı verildi. 13 Kasım 1971’de
İstanbul’da öldü.
Osmanlı terbiyesiyle yetişmiş olmasına rağmen zamânındaki diğer bâzı kimseler gibi Avrupâî
yaşantının hayranlarından olan Celâl Esad Arseven, müzik, tiyatro, edebiyat, resim gibi sanatların
çeşitli dallarıyla uğraştı. Değişik müzik âletlerini çaldığı gibi, birkaç edebî türde eserler verdi. Sahne
için oyunlar yazdı. Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliği ve başkanlığı sırasında İstanbul ve
Kadıköy’ün Bizans dönemindeki durumunu konu alan suluboya resim çalışmalarıyla ilgi çekti. Ancak
İslâm ve Türk târihinden çok Bizans târihine meyletmesi ve Eski Yunan ve Bizans kültürünün ortaya
çıkarılmayla ilgili çalışmaları sebebiyle tenkid edildi.
Celâl Esad Arseven’in en önemli çalışmaları, resim tekniği, belediyecilik, şehircilik, sanat târihi ve Türk
sanatı üzerinedir. Başlıca üç çalışmasından biri İstanbul târihi ve eski eserlerine dâirdir. Bu eserini ilk
defâ 1908’de Fransızca olarak neşretti. İstanbul’un Bizans ve Türk devri eserlerinin yerlerini gösteren
bir de arkeolojik şehir planı neşretti. Onun eserlerinden ikincisi, sanat târihi sözlükleri ve büyük bir
sanat ansiklopedisidir. Sanat terimleriyle ilgili sözlüklerden başka birçok küçük kitaplar neşreden Celâl
Esad Arseven, Sanat Ansiklopedisi hazırladı. Beş cilt hâlinde bastırdığı bu eserinde bütün sanat
terimlerinin karşılık ve açıklamalarını vermiş, ayrıca çeşitli sanat devirleri, üslupları ve teknikleri
hakkında geniş bilgiler vermiştir. 1928’de TürkSanatı adlı eserini neşretti. Hayâtının son yıllarında
Türk sanatı hakkındaki bu denemesini yeniden ele alarak iki büyük cilt hâlinde Türk Sanatı adıyla
yayımladı. Bunlardan başka piyes, roman, sanat târihi, hâtırât ve inceleme türünde çeşitli eserleri de
vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder