21 Mayıs 2011 Cumartesi

Cizvit (Cezvit)

Alm. Jesuit, Fr. Jésuite, İng. Jesuit. Loyalı İgnas (Ignacio de Loyola) isimli bir papazın öncülüğünde
Katolik papazlar tarafından 1512’de kurulan Hıristiyan misyoner cemiyeti. Cezvit Ignas, cemiyetin
teşkilâtlanmasına dâir bir taslak hazırladı. Papaya tasdik ettirdi. Cemiyetin kuruluşundan kısa bir
müddet sonra en yakın arkadaşını misyonerlik çalışmaları yapması için doğuya gönderdi. Daha sonra
her tarafa dağıldılar. 1556’da Avrupa, Asya ve Amerika’da cizvit sayısı 1000 idi. 1749’da bu miktar
22.589’a ulaştı.
Papaya bağlı olan cizvitler, Rönesans ve reform hareketlerinden sonra halkın papa ve Hıristiyan din
adamlarına olan düşmanlığından etkilendiler ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Hattâ
Fransa, Rusya ve Portekiz’in baskısıyle Papa Ondördüncü Clemens 1773’te cemiyetin kapatılmasını
emretti. Daha sonra 1814’te Papa Yedinci Pius yeniden açılmasına izin verdi.
Cizvitler Hıristiyanlıkta birçok reformlar (yenilikler)yaptı. Zamânın şartlarına uydurabilmek için
Hıristiyanlıktan bâzı şeyleri kaldırdılar. Kadınların cemiyete alınmamasını kabul ettiler. Avrupa’nın ileri
gelen âileleri arasında günâh çıkartma vazîfesini üzerlerine aldılar. Bilhassa misyonerlik faaliyetlerine
ehemmiyet verdiler.
Cizvitler başlangıcından îtibâren Hıristiyan topluluk tarafından kabul gördükleri gibi lânetlendikleri de
olmuştur. Bununla berâber esnek tavırları dünyânın her tarafında diğer Hıristiyan topluluklarıyle birlikte
çalışmalarını temin etmiştir. Bugün de faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bilhassa Asya ve Afrika’da
çalışan misyonerleri diğer Hıristiyan kuruluşlarınkinden daha fazladır.
Gerek cizvitler ve gerekse diğer Hıristiyan misyonerler asırlardan beri Hıristiyanlık propagandası
yapmaktadırlar. Buna rağmen insanları Hıristiyan yapmakta muvaffak olamamışlardır. Çünkü
Hıristiyanlık olarak son derece tutarsız şeyler anlatmaktadırlar.
Nitekim cizvit cemiyetinin kuruluşundan kısa bir süre sonra, Çin’in Kontan şehrine giden cizvit
papazları, Hıristiyanlığı anlatmak için Çin sultanından (fağfurundan) izin istediler. Sultan neler
konuşacaklarını sordu. Onlar da anlattılar. Sultan dinleyince; “Ben Çin’de böyle saçmalara inanacak bir
kimse bulunacağını zannetmiyorum. Eminim ki bunları dinleyen vatandaşlarımız dünyâda böyle
hurâfelere inanan kimselerin de bulunduğunu göreceklerdir. Ben size izin veriyorum. Gidip Çin’in
istediğiniz yerinde bunları anlatabilirsiniz.” dedi. Asırlardan beri hummalı bir şekilde çalışmalarına
devâm ettikleri hâlde, Çinlileri de Hıristiyan yapamadılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder