24 Ocak 2011 Pazartesi

Rüyalarla ilgili bilinmeyenler

Uyku sırasında herkesin rüya gördüğünü ama uzun süreli olmadığını söyleyen Dr. Mehmet Yavuz, "Görülen rüya bir dakikayı geçmez. Ama kişiler gördüklerini saatlerce anlatır" diye konuştu
BAŞLARKEN...
Rüyalara anlam yüklemek doğru mu? Yoksa sadece boş bir inanış mı? Bu konuyu bilim dünyası bile araştırıyor ama henüz bu sır çözülebilmiş değil! Nörologlar, rüya görürken beynin nasıl çalıştığını görüntülemeye uğraşıyor, psikiyatristler ruhsal sorunların rüya ile anlatıldığını savunuyor. Psikiyatristler Frued'un izinden giderek sembollere ulaşıyor. Bu hafta bilim dünyasıyla ilgili çalışmalar yapan doktorlara, hayal dünyasını, yapılan araştırmaları ve rüyanın sırlarını sorduk. Doktorlar da basit rüya tabirlerinin ötesinde gördüğümüz rüyaların aslında ne anlama geldiğini anlattılar.

REEM Nöroloji Merkezi Kurucusu Dr. Mehmet Yavuz rüyalarla ilgili soruları yanıtladı.

   Rüyada görülen şeylerin gerçekleşmesi mümkün mü?
Eski çağlardan beri bu sorunun cevabı aranıyor. Hatta bu konuda çok ciddi bilimsel çalışmalar da yapılıyor. Mesela; Japonya'da rüya esnasında retinaya gelen sinyaller, dijital ortama aktarılmaya çalışıldı. Böylece rüya görürken, beynin hangi bölgelerinin çalıştığı araştırıldı. Rüya görürken mantıklı davranış tarzlarımızı şekillendiren, ön korteks bölgesinin pasif bir bekleyiş sürecine girdiği ortaya çıktı. Rüyalarda birçok mantıksız olayın cereyan etmesi de ön korteksin devre dışı kalmasından kaynaklanıyor. Ancak bilincin altında yatan kimi düşünceler de kimi zaman rüya olarak kendini gösterebiliyor. Rüyaların bir tasavvuf boyutunun da olduğunu iddia edenler, aslında Frued'la benzer görüşte... Psikanalizin öncüsü Frued, bilincin gizlediği olguların rüyalar halinde ortaya çıkabildiğini savunuyor.

   Rüya esnasında ruh bedenden ayrılıyor mu, ayrılmıyor mu?
Rüyaların mistik ve bilimsel boyutları var. Kanaatimce, rüya ile zihinsel fonksiyonlara çekidüzen de verilmektedir. Aşırı zihinsel ve bedensel enerji, rüya yolu ile deşarj edilmektedir. Nitekim; kimi insanlar rüya esnasında cinsel içerikli mesajlar da alabilmektedir.

   Rüyalara inanılır mı?
Rüyalar aslında, boş şeyler değildir. Rüya, birçok bilim adamına ilham kaynağı olmuş, birçok icat rüya esnasında keşfedilmiştir. Kekula'nın benzenin altıgen (hexagon) yapısını bulması, Mendelyev'in peryodik tabloyu keşfetmesi, Jon Von Newman'ın bilgisayarların temelini atan icatlar yapması, Norbert Weiner'in radarı bulması, Einstein'in rölativite kuramı ile ilgili bazı gerçekleri formülize etmesi, Tesla'nın bazı buluşları hep rüya sırasında gerçekleşmiştir. Beethoven, Mozart, Schumann ve Saint-Saens gibi ünlü kompozitörler, bestelerinin bir kısmını rüyalarında görerek notaya almışlardır.

REM UYKUSUNA DİKKAT!
  
Peki rüya görmek insanı yorar mı? Rüyalar, bedensel dinlenmeyi engellemediği halde; kâbuslar genelde yorgun ve bitkin uyanmalara neden olabilir.
   Bir insanın rüya görmesi engellenebilir mi? Rüyanın görüldüğü REM uykusu engellendiğinde insanlarda halisünasyonlar ve düşünce hataları ortaya çıkar. Yapılan çalışmalara göre 100 saat civarında uykusuz kalan kişilerde; akut psikoz, yoğun depresyon, regresyon (geçmişe gitme), çocuksu ve arkaik motiflerle düşünme, mantıksızlık, emosyonel (duygulanım) bozukluk, neden-sonuç ilişkilerinde ve bellekte bozukluklar, problem çözme yeteneğinde hatalar, süreli ağlama veya gülme davranışı ortaya çıkabiliyor.
   Bazıları film gibi rüyalar görüyor. Rüyaların uzunluğu ne kadardır? Uyku sırasında hemen her insan rüya görür. Eğer birinin uykuda iken göz kapaklarının titrediğini görürseniz, o esnada rüya gördüğünü düşünebilirsiniz. Görülen rüya bir dakikayı aşmamasına rağmen, kişi gördüklerini saatlerce anlatabilir. Hatta rüya içinde rüya bile görebilir ve her şeyi açıkça hatırlayabilir. Dolayısı ile rüyada zaman sıfırdır ve zaman mefhumu süre tanımaz. Rüyaların gerçek hayatla bağlantısı, hep merak edilen ve araştırılan bir durum olmuştur.
   Rüyaları yönlendirip günlük hayatta işe yaramasını sağlamak mümkün mü? Bu soruya yanıt vermek için öğrencilere uykularında, tarih dersi kaydedilmiş bir kaset sabaha kadar kulaklıkla dinlettirilmiş. İyi bir uykuya rağmen, sabah kalktıklarında bu dersten akıllarında hiçbir şeyin kalmadığı görülmüş ve rüyada öğrenmenin mümkün olmadığı sonucuna varılmış. Ancak uykunun öğrenme sürecindeki rolü inkar edilemez.

SIK SIK RÜYA GÖREN SAĞLIKSIZ UYUR!
   Her gece rüya görür müyüz?
Çeşitli uyku evreleri, gece boyunca ortalama 90 dakikalık dönemlerle tekrarlanır. Uykunun başlangıcından ilk REM döneminin sonuna kadar olan her bir döneme 'siklus' denir. Gece boyunca 7-8 siklus bulunur. Dolayısıyla gece boyunca 5-7 kez REM dönemine girilir.

ÇOĞU KEZ HATIRLAMAZLAR!
Rüya dönemlerinin araştırması için yapılan çalışmalara katılanlar değişik uyku dönemlerinde uyandırıldı ve REM döneminde uyandırılanların yüzde 8'inin rüyalarını anlatabildiği görüldü. Derin uykudan uyandırılan her yüz kişiden 17'si rüya gördüklerini anlattılar. Kimse bir gecede beş ya da yedi tane rüya gördüğünü düşünmez. Çünkü rüyaların hatırlanması için REM döneminde uyanılması gerekir. Gece içinde defalarca REM dönemine girildiği halde çoğunlukla sabah kalkıldığında rüya görülmediği ya da bir kez rüya görüldüğü düşünülür. Uykusunda sık sık rüya gören kişi, aslında sağlıksız bir uyku çekmiş ve yeterince dinlenememiştir.

BİR GECEDE İNSÜLİNİ BULDU NOBELİ ALDI
Dr. Frederick Banting, diyabeti tedavi etmek istiyordu. Dr. Banting 14 Kasım 1891'de Alliston Kanada'da dünyaya geldi. I. Dünya Savaşı'nda şeref madalyası aldı. Annesini diyabet yüzünden kaybeden Frederick, bütün dikkatini bu hastalığa verdi. Diyabeti insülin ile bağdaştırıyor fakat birleştiremiyorlardı. Rüyasında birleşimi gören Frederick, insülini tedavi amaçlı kullanarak 1923'te Nobel Ödülü'nü alır.

UYKUSUNDA CENAZESİNİ SEYRETTİ
Çok yakın bir arkadaşının söylediğine göre, Abraham Lincoln ölmeden çok kısa bir süre önce rüyasında suikaste uğrayacağını gördü. Ward Hill Loman kitabında, arkadaşı Lincoln'un rüyasını şöyle anlattı: Evinde ağlayan ve yas tutan insanları gören Lincoln aralarında dolaşır. Cenazenin olduğu odaya gelir ve kimin cenazesi olduğunu sorar. Tabutun etrafında nöbet tutan askerlerden başkanlarının cenazesi olduğunu duyan Lincoln uyanır ve ertesi gün arkadaşı Lamon'a rüyasını anlatır. Ve olay gerçekleşir.

RÜYASINDA ATOMUN ÇEKİRDEĞİNİ GÖRDÜ!
Bazıları kendisini rüyasında uçarken veya sınavlara hazırlanırken görürken, diğerleri dünyayı değiştirebilir. Niels Bohr, gördüğü rüya sayesinde 1922'de fizik dalında Nobel Ödülü'nü aldı. Bohr, 7 Kasım 1885'e Danimarka'nın Kopenhag şehrinde dünyaya geldi. Akademi ile çocukluktan beri içli dışlı idi. Babası profesör, annesi ise öğretim üyesi olan Niels, doktorasını 1911 yılında fizik üzerine yaptı. Bilime yaptığı katkılarla bir anda tanınan Niels, kendinden daha önce kimsenin çözemediği problemleri, kolayca çözdü ve bu sayede de çok tanındı. Atomla ilgilenmeye başlayan Niels, bir akşam rüyasında atomun nükleerlerinin çekirdeğinin etrafında tıpkı güneş sistemi gibi döndüğünü gördü. Uyandığında ise bütün soruların cevabı hazırdı. Yaptığı deneyler ve testler, 1922 yılında Niels'a Nobel Ödülü'nü getirdi. Gördüğü rüyadan çok az bahsedildi.

2 yorum: