6 Mayıs 2011 Cuma

Altın - Aurum (Au)

Alm. Gold (n), Fr. Or (n), İng. Gold. Kimyada Au sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte
metalik bir element. Atom numarası 79, atom ağırlığı 196,967, erime noktası 1063°C, kaynama noktası
2966°C ve 20°C’de özgül ağırlığı 19,3 g/cm3tür.
Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı, tabiatta serbest halde bulunabilmesi ve kolay
işlenebilmesi gibi özellikleri, insanların ikçağlardan beri ilgisini çekmiştir.
Tarihi: Tarihte bilinen kayıtlara göre Mısır hükümdarları zamanında M.Ö. 3200 yıllarında, altın
darphanelerde eşit boyda çubuklar halinde çekilerek para olarak kullanıldı.
Peru’da M.Ö. 2000 yılına ait altın zinet eşyaları kalıntılarına rastlanmış olup, Amerika Kıtasındaki
Aztekler ve Inkaların da altına tutkun oldukları bilinmektedir.
Altına önem verenler arasında; Yunanlılar, İranlılar, Makedonyalılar, Asuriler, Sümerler ve Lidyalıları
saymak yerinde olur.
M.Ö. 550 yıllarında ise Lidya Kralı Krezos, altını para olarak (sikke) bastırmış ve altının para olarak
basılması ile de ticaret artmıştır. Şehirler zenginleşmiş ve dünya yeni bir refah devresine girmiştir.
Türk boylarında İskit ve Sormatların (M.Ö. 1000) milli kahramanları konu alan altın toka yapımında ileri
oldukları bilinmektedir. Dördüncü ve dokuzuncu yüzyıl aralarında ise altın kase, vazo işçiliğinde en
güzel örnekleri vermişlerdir. Bu eserlerden bir kısmı New York, Morgan kolleksiyonunda teşhir
edilmektedir. Türkler müslümanlığı kabul ettikten sonra altından eşya yapımını azaltmışlardır. Altın
eşyayı sadece süs olarak kullanmışlardır.
Bulunuşu: Altın, dünyanın geniş bir bölümünde düşük konsantrasyonlarda bulunur. Yer küresinin
tahminen 0,001 ppm (milyonda bir)ini teşkil eder. Kalaverit (Au2Te4), silvanit (Au2Ag2Te6) ve
krennerit (Au8Te6) mineralleri olduğu gibi bakır ve kurşun minerallerinde de eser miktarları bulunabilir.
Volkanik kuvarsların içinde, akarsuların kumlu yataklarında toz ve külçe halinde bulunur.
Elde edilişi: Altın cevherleri, “metalik altın ihtiva eden cevherler” ve “bileşikleri halinde altın ihtiva eden
cevherler” olarak sınıflandırılır.
Metalik altın ihtiva eden cevherlerden altın elde etmek için altın ihtiva eden küçük kuvars parçaları
öğütme değirmenlerinde hamur haline getirilir. Bu hamur içinde altın tanecikleri kolloidal halde dağılır.
Buradaki ürün malgama tekniği ile ayrıştırılır. Malgamalanmış hamurun konsantrasyonu artırılarak çok
seyreltik sodyum siyanür çözeltisiyle işlenir. Sodyum siyanür altın ile reaksiyona girerek kompleks
bileşik meydana getirir:
4Au+8NaCN+2H2O+O2 ® 4NaAu(CN)2+4NaOH
Kompleks bileşikteki altın metalik çinko ile çöktürülür:
2Na+Au (CN)2+Zn ® 2Au+Na2Zn(CN)4
Bu çökeltideki altın ve gümüş dışındaki maddeler, Kal metoduyla alınır. Gümüş de nitrik ve sülfürik asit
etkisiyle çözülerek geriye saf altın kalır.
Bileşikleri: Altın bileşiklerinde +1 ve +3 değerlikli halde bulunur. Bütün bileşiklerinden kolayca metalik
hale indirgenebilir.
Altının, AuCl, Au2S, AuCN gibi +1 değerlikli bileşikleri sulu çözeltilerde kararsız olup, +3 değere
yükseltgenir veya metalik hale indirgenir. Bununla beraber sodyum ve potasyum siyanür ile verdiği
kompleks tuzlarının sulu çözeltileri hazırlanabilir ve endüstride özellikle kaplamacılıkta kullanılır.
Organik tuzları da bilinmekte olup kararsızdırlar.
Altının +3 değerlikli bileşikleri genellikle kararlıdır.
AuCl3 su, alkol ve eterde çözünür, fotoğrafçılıkta ve kaplamada kullanılır.
AuBr3 alkol ve eterde çözünür. Bazı kimyasal analizlerde kullanılır.
Altın hidroksit, Au(OH)3, ışığa karşı hassas kahverengi bir tozdur. Suda çözünmez, hidroklorik asit ve
diğer asitlerde çözünür. Yaldız yapımı ve kaplamacılıkta kullanılır.
Altının organik bileşikleri genellikle dialkil tuzlarıdır. Bu tuzlar R2AuX şeklindedir. Burada R organik
molekül X ise halojen, kükürt, azot veya oksijendir.
Kullanılışı: Bugüne kadar yeryüzünden çıkarılan bütün altının yarıdan fazlası hükümetlerin ve merkez
bankalarının elindedir. Gerek her ülkede kağıt para emisyonunun güvencesi olarak, gerek
milletlerarası bir ödeme aracı olarak eskiden beri büyük ehemmiyet taşıyan altın, metalle çalışan
zanaatçıların gözünde de değerini korumaktadır. Kuyumculukta altının genellikle gümüşlü,
palladyumlu, bakırlı veya platinli alaşımları çok kullanılır.
Elektrik iletkenliği yüksek (bakırın yaklaşık %70’i oranında) olan ve kolayca kimyasal tepkimelere
girmeyen altın en çok elektrik ve elektronik sanayilerde bağlantıların,terminallerin, baskı devrelerinin,
transistörlerin ve yazı iletken sistemlerin kaplanmasında kullanılır. Üstüne düşen kızılötesi ışınların
yaklaşık yüzde 98’ini yansıtarak geri çevirebilen ince altın levhalar, uzay elbiselerinin başlığındaki göz
deliklerinde zararlı ışınlardan korunmayı ve sun’i uyduların yüzeylerinde sıcaklığın denetlenebilmesini
sağlar. Büyük büro binalarının pencerelerinde de gene ince levhalar halinde altın kullanılması, yalnız
estetik açısından değil, bu yansıtıcı yüzeyin çevreyle ısı alış-verişini büyük ölçüde azaltmasından
kaynaklanır. Lal camlara parlak kırmızı rengini veren, camsı kütlenin içinde kolloidal halinde dağılmış
olan çok az miktardaki altındır.
Alaşımları: Altının bazı özelliklerini (kullanış gayesine göre) değiştirmek için çeşitli alaşımları yapılır.
Altın-gümüş alaşımları: % 75 altın, % 25 gümüş alaşımı yeşil renkte olup mücevher yapımında
kullanılır.
% 40 altın % 60 gümüş alaşımı beyaz renkte ve serttir.
Altın-nikel alaşımı: Mücevher yapımında kullanılan beyaz altının esasını teşkil eder. Bu alaşımda % 80
altın, % 16 nikel, % 3 çinko ve % 1 bakır kullanılır.
Altın-bakır alaşımı: Para basımında yaygın olarak kullanılır. Kolayca işlenebilir.
Altın-palladyum alaşımı: Kolayca işlenebilir. En fazla sertlik gösterenler % 60-65 palladyum ihtiva
edenlerdir. Düşük sıcaklıklardaki yüksek direnci sebebiyle potansiyometre yapımında kullanılır.
Altın ayarı: Altının kimyadaki saflığı “yüzde” ile, mücevhercilikteki saflığı ise “karat” veya “ayar”
terimleriyle ifade edilir. Buna göre 24 ayar (veya karat) altın % 100 saf altını, 22 ayar ise % 91, 6 saf
altını ifade etmektedir. 22 ayar altının % 8,4’ü diğer metaller ile tamamlanmıştır. Altına gümüşün ilavesi
yeşilimsi, nikel ve platinin ilavesi beyaz, çinkonun ilavesi sarı ve bakır ilavesi de bakır miktarına göre
sarıdan kırmızıya kadar değişen renkler kazandırır.
Altın işi: Altından yapılan heykel, kap, kacak, mücevher süsleme ve paraların hepsine verilen ad. Altın
metallerin en yumuşağı ve en kolay biçimlendirilebilenidir. 10 gr altın dövülerek 11 m2’lik ince bir levha
veya çekilerek 570 m uzunluğunda ince bir tel elde edilebilir. En rahat çalışılabilen metal olarak
kalemle işlenerek, kakılarak, dövülerek, oyularak, kabartılarak, dökülerek varak haline getirilip ahşap,
metal, deri ve parşömen gibi başka eşyaları kaplamada da kullanılmıştır.
Altın standardı: Standart para biriminin, belirli bir ağırlıkta altın olarak kabul edildiği veya para
değerinin belli ağırlıkta altının değerine denk tutulduğu para sistemi. Ülke içinde altın standardının
benimsenmesi, milletlerarası seviyede de altın standardının uygulanması sonucunu getirir. Altın
standardında ya altın sikkeler kanuni olarak para dolaşımına girer veya kağıt para, istendiğinde sabit
bir fiyatla altına çevrilebilir.
Hiçbir ülkede altın standardı uygulanmasa da milletlerarası seviyede altın standardı sistemi yürürlükte
kalabilir. Bu durumda, ya altının kendisi veya sabit fiyat üzerinden altına çevrilebilen bir para birimi
milletlerarası ödeme aracı olarak kullanılır. Bu sistemde, ülkeler arasındaki döviz kurları sabittir. Döviz
kurları, altının bir ülkeden ötekine taşınma maliyetini aşarak sabit altın paritesinin üzerine çıkar veya
altına düşerse, kurlar resmi seviyeye dönünceye kadar, ülkeden ülkeye büyük miktarlarda altın sikke
ve külçe giriş veya çıkışı gerçekleşir.
Altın standardı ilk defa 1821’de İngiltere'de kondu. Birçok devre geçirdikten sonra 1937’ye
gelindiğinde tam altın standardını sürdüren hiçbir ülke kaldı. İkinci Dünya Harbi sonrasında, döviz
kurlarının ekseriya dolara veya altına göre ayarlandığı bir sisteme geçildi. 1958’de yeniden bir tür altın
standardı sistemine dönüldü. Buna göre, önde gelen Avrupa ülkeleri milletlerarası ödemelerde kendi
paralarının altına veya dolara serbestçe çevrilebilirliğini garanti ediyorlardı. Milli seviyede altın
standardına dönüş ise hiç görülmedi.
Altın suyu: Kral suyu olarak da bilinir. Hacimce bir birim derişik nitrik asit ile üç birim derişik hidroklorik
asitten oluşan karışımdan meydana gelir. Bu karışım altını çözebildiğinden altın suyu adı verilmiştir.
Altın suyu veya kral soyu kimyasal çözme işlemlerinde bazı demir cevherlerini, fosfatlı kayaçları,
curufları, nikel-krom alaşımlarını, antimonu, selenyumu ve civa, arsenik, kurşun ve kobalt sülfürleri,
çözünürlüğü az olan sülfürleri çözmek için kullanılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder