Alm. Ballistik, Fr. Balistique, İng. Balistics. Mermi ve füzelerin hareketlerini inceleyen bir bilim dalı.
Uygulamalı mekaniğin bir kolu olarak düşünülebilir. Balistik üç bölüme ayrılır: 1) Mermi veya füzenin,
silahta veya tesir sahasındaki hareketini inceleyen iç balistik, 2) Uçuş sırasındaki hareketini araştıran
dış balistik. 3) Hedefteki etkileri inceleyen terminal balistik. Herbir kısım bir önceki bölümle sıkı
irtibatlıdır.
İç balistik: Bu bölüm, kimyasal enerji kaynağını, gazın genişlemesini ve ortaya çıkan enerjinin
kontrolünü ve yönlendirilmesini inceler. Askeri silahlar, askeri olmayanlara göre sıcaklık ve basınç
bakımından daha çok zorlanmış durumlarda çalışırlar. Bir merminin silah içindeki hareketi, gazın
mermiye etkisi ile ilgilidir. Mermi hareketi sırasında, içinde bulunduğu namluya basınç yaparken arada
sürtünme kuvveti ortaya çıkar. Yüksek sıcaklıktaki gaz, namluyu o derece ısıtır ki, onunla kimyasal
reaksiyona dahi girer.
Gerçekte modern bir silah bir ısı makinasından ibarettir. Çalışması otomobil motoruna benzer. Burada
genişleyen gaz bir piston yerine merminin hareketine sebep olur. Ateşlemenin yapılması sonucu
yüksek basınçla yayılan gazın basıncı artarken, mermi atalet ve sürtünme sebebiyle hareket etmez.
Ancak, basıncın daha da artması, merminin hareketine sebeb olur. Merminin hareketi sonucu hacim
büyürken, basınç bir maksimuma erişinceye kadar hızla yükselir. Bundan sonra basınç düşer, mermi
silahı terk ederken bu miktar maksimumun % 10-30’u arasında değişir. Silahın ağzındaki basınç,
merminin burayı terk etmesinden sonra da belli bir mesafe için hızlanmasını sağlar. Değişik bir düzen
şekli de, genişleyen gazların bir kısmının diğer yönde çıkması sağlanarak silahı etkileyen kuvvetler
dengelenir.
Mermi hızlarını ve gaz basınçlarını zaman ve merminin silah içindeki hareketine bağlı olarak ifade
eden formüller geliştirilmiştir. Modern top mermilerinde yerçekimi ivmesinin 20.000-30.000 katları
kadar ivme elde edilirken, yüksek gerilimler meydana gelir. Bu sebeple, iç balistik namlu gerilmesinin
hesabını önemli bir konu olarak telakki eder. Silahta ortaya çıkan iç gerilmeler, aynı zamanda dışardan
tatbik edilecek gecikmelerle önemli ölçüde azaltılır.
İç balistiğin diğer bir konusu da, silahın namlu içindeki spiral şeklindeki yiv ve setlerdir. Bu, uzun bir
merminin dönerek hedefe ulaşmasına sebeb olurken, yörüngesinin kararlı olmasını sağlar. Spiral yivler
silah namlusunun eğimine bağlıdır. Düzgün olabileceği gibi, ağıza doğru sıklaşabilir veya bunların bir
çeşit birleşmesinden ibaretir.
Dış balistik: Mermi veya füzeye tesir eden atalet, yerçekimi ve hava tarafından tesir eden aerodinamik
kuvvetlerin bilinmesi halinde, yörüngelerin hesabı önemli bir zorluk arz etmez. Ancak, aerodinamik
kuvvetlerin bilinmesi oldukça zordur.
Bir mermi, hava direncini yenmek ve dengeli (stabil) uçuş yapmak için uçuş müddeti boyunca hedef
noktasına doğru ilk çıkış pozisyonunda gitmek zorundadır. Eğer mermi pozisyonunu değiştirirse, hatta
takla atarsa, bu uçuşun planlandığı gibi sonuçlanmamasına ve menziline düşmemesine sebeb olur.
Uçuş stabilizasyonunu sağlamak için iki metot vardır. Bunlar, kanatçık stabilizasyonu ve spin, dönme
stabilizasyonudur. Kanatçık stabilizasyonunda, mermi üzerine monte edilmiş kanatcıklar merminin
kendi ekseninde dönmeden gitmesini sağlarlar. Bu durum kanatçıklar üzerinde ortaya çıkan
aerodinamik kuvvetler yardımıyla temin edilir. Spin stabilizasyonlu bir merminin ise sahip olduğu
jiroskobik dönme hareketinin bir sonucu olarak daima ilk hedef doğrultusu boyunda hareketi devam
eder. Bu dönme hareketinin ataleti, doğru eksenden olacak sapmalara müsaade etmez.
Terminal balistik: Temel bilgilerin elde edilmesindeki güçlükler dolayısıyla balistiğin bu kolu, diğer
dallar olan iç balistik ve dış balistikten geri durumdadır. Fakat Radyografi alanındaki ve yüksek sür’at
fotoğraf çağındaki hızlı gelişmeler bu konuya yardımcı olmuştur. Ancak alınan bilgilerin güvenilebilirliği
konusu hala tartışılagelmektedir. Bütün bilinen silah tipleri ve hedef şartlarında hedefin tahrib edilmesi
aşağıdaki fiziki tesirlerle olmaktadır:
1. Bomba, roket, harp başlığı, el bombası kullanıldığı durumlarda genellikle parçalanma etkisi veya
küçük parçacıkların birbirlerinden farklı hareketleri sebebiyle,
2. Karşı kütleyi delme ve sızma sonucunda parçalama sebebiyle,
3. Su veya hava gibi akışkan bir ortam içerisinde büyük miktarda bir enerjinin ani olarak serbest
kalmasının sebeb olduğu infial hadisesiyle,
4. Nisbeten yüksek sür’atli sarsıntıların meydana getirdiği yıkma etkisiyle,
5. Bir infilakın ateşi veya radyasyonu sonucu çıkan ısı sebebiyle,
6. Yangın bombaları veya infilaklar sebebi ve çıkan yangınlar sebebiyle,
7. Özellikle duman veya zehirli gazların kimyasal etkisiyle,
8. Bakteriyolojik etkiyle,
9. Radyoaktivite (Radyasyon) etkisiyle. Bu tür hedef etkilerin analiz edilebilmesi ve
değerlendirilebilmesi sonucu bu konuyla ilgili birtakım esaslar geliştirilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder