Osmanlıların son devirlerinde yetişmiş araştırmacı ve yazarlardan. Sultan Abdülmecid Han devri ordu
mensuplarından Üsküdarlı Seyyid Muhammed Tâhir Paşanın torunudur. Babası Rifat Beydir. 22
Kasım 1861 târihinde Bursa’nın Yerkapı Mahallesinde doğdu. İlk tahsilini evlerinin yanındaki kârgir
mektepte yaptıktan sonra Mülkiye Rüştiyesine girdi. Rüştiyede talebeyken Haraççıoğlu Medresesi
hocalarından Niğdeli Hoca Ali Efendiden dînî ve Arabî dersler okudu. Babası Rifat Bey 1877-78
Osmanlı-Rus Harbinde şehid oldu. Bu sırada Mülkiye Orta Mektebini birincilikle bitiren Mehmed Tâhir,
Askerî Liseye kaydoldu. Askerî Liseyi başarıyla bitirdikten sonra Mekteb-i Harbiyeye (Kara Harb
Okulu) girdi. Harbiye’de okurken tasavvufa karşı ilgi duyup Halvetî-Rufâî tarîkatı şeyhlerinden
Kemâleddîn Efendiye bağlandı. 1881 senesinde Harbiyeyi bitirdikten sonra teğmen rütbesiyle Manastır
Askerî Rüştiyesi coğrafya ve hendese (geometri) öğretmenliğine tâyin edildi. 1884’te üstteğmen,
1888’de yüzbaşılığa yükseldi. 1895 senesinde Üsküp Askerî Rüştiyesi Coğrafya öğretmenliğine
naklolundu. 1896 senesinde Kolağası rütbesine terfi ettirilerek Manastır Askerî Rüştiyesi Müdürlüğüne
getirildi. 1902 senesinde Selânik Askerî Rüştiyesi Müdürlüğüne nakledildi. 1903’te binbaşılık rütbesine
yükseldi.
Selânik’te bulunduğu sırada, Sultan İkinci Abdülhamid Hanı tahttan indirmek ve dış düşmanlarla
birlikte hareket ederek Osmanlı Devletini yıkmak için çalışan İttihat ve Terakki Cemiyetine girdi.
Rumeli’deki subayların arasında gelişen Genç Osmanlılar hareketine katıldı. Vatan ve Hürriyet
Cemiyetine de üye oldu. Asıl vazifesi dışındaki siyâsî hareketlere katıldığı için Selânik Askerî Rüştiyesi
Müdürlüğünden alındı. Bir müddet sonra kendisini sevenlerin himâye ve arabuluculuğuyla Manisa
Alaşehir Alayı Birinci Tabur Kumandanlığına naklolundu. Buradan da İzmir Fırka Divan-ı Harp
Âzâlığına tâyin edildi ve tedkik memurluğu vazifesi yaptı. Kaymakam (Yarbay)rütbesindeyken ordudan
emekli oldu.
İkinci Meşrutiyetin îlânından önce İttihatçıların hareketlerine faal bir şekilde katılan Mehmed Tâhir Bey,
Meşrûtiyetin îlân edilmesinden sonra Bursa Mebusu (millet vekili) seçilerek Mebusan Meclisine girdi.
Ancak yaptığı bir devre milletvekilliği sırasında, Sultan İkinci Abdülhamîd Hana karşı cephe alanların
aldatılmış veya devlet düşmanı olduklarını görerek siyâsî hayattan çekildi. Türkçülük fikrini harâretle
savunan kimseler arasında yer aldı. Türk Derneği, Türk Yurdu, Sırât-ı Müstakîm (Sonradan
Sebîlür-Reşâd), İslâm Mecmuası gibi dergi ve gazetelerde yazı yazdı. Türk Derneğinin asil üyesi,
Târih-i Osmânî Encümeninin de yardımcı üyesi olarak vazife yaptı. Umûmiyetle kitabiyat ve hal
tercümeleriyle alâkalı makâleler ve eserler yazdı. Askerî ve siyâsî kişiliğinden ziyâde bu sahada
yazdığı eserleriyle dikkati çeken Mehmed Tâhir Bey, 28 Ekim 1924’te İstanbul’da vefât etti. Üsküdar’da
Aziz Mahmud Hüdâî Efendi Câmii yanındaki kabristana defnedildi.
Eserleri:
Bursalı Mehmed Tâhir Beyin basılmış ve basılmamış birçok eseri, bibliyoğrafya ve biyoğrafi sahasında
önemli kaynaklardır.
Basılmış olan eserlerinden bâzıları şunlardır:
1) Osmanlı Müellifleri: Eserlerinin en mühimi olan bu kitap on iki senelik bir inceleme ve araştırma
neticesinde meydana gelmiştir. İçerisinde 1600’ü aşkın âlim, şâir ve evliyâ zâtın hal tercümesi
anlatılmıştır. Üç cilttir.
2) Türklerin Ulûm ve Fünûna Hizmetleri, 3) Terceme-i Hal ve Fezâil-i Şeyh-i Ekber Muhyiddîn
Arabî, 4) Müverrihîn-i Osmâniyeden Âli ve Kâtib Çelebi’nin Terceme-i Halleri, 5) Aydın Vilâyetine
Mensûb Meşâyıh, Ulemâ, Şuarâ, Müverrihîn ve Etibbânın Terâcim-i Ahvâli, 6) Müntehebât-ı
Masârî’ ve Ebyât, 7) Delîlü’t-Tefâsir, 8) Kırım Müellifleri, 9) Meşâyıh-i Osmâniyeden Sekiz Zâtın
Terâcim-i Ahvâli, 10) Ulemâ-i Osmâniyeden Altı Zâtın Terâcim-i Ahvâli, 11) Hacı Bayrâm-ı Velî,
12) Siyâsete Müteallik Âsâr-ı İslâmiyye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder