Endülüs Emevi Devletinin kurucusu. 731 (H.113)de Şam’da doğdu. Emevi halifelerinden, Hişam’ın
torunudur.
Emeviler yıkılıp, idare Abbasilere geçince kaçarak beş sene kendisini gizledi. Bu süre zarfında Filistin,
Mısır ve Afrika’da kendisine taraftar bulmaya çalıştı. Sonra Mısır yoluyla Fas’a ve oradan Endülüs’e
geçti. Burada Berberi Zenata kabilesi ile Yemen’den gelip yerleşen kabileleri etrafında topladı.
756 senesinde Endülüs Valisi Yusuf el-Fihri’yi yenerek idaresine son verdi. Kurtuba’yı merkez yapıp
orada yerleşti. Emir ünvanını alarak istiklalini ilan etti.
Memlekette asayiş ve güveni yerleştirdi. Tarım ve sanayii geliştirdi. Ticaret filosu kurarak İstanbul’a
kadar ticari münasebetler kurdu. Camiler, yollar ve surlar yaptırdı.
Bu gelişmelerle beraber içte ve dışta bir çok ayaklanmalar oldu. İlk defa Fihriler ayaklandı. Fihrilerle
yaptığı El-Musara Savaşında galib geldi. Bu sırada Abbasi halifesi Mansur, Abdurrahman-I’in üzerine
bir ordu gönderdi. Abdurrahman-I, bu orduyu da yendi. 769 senesinde büyük bir Berberi
ayaklanmasını bastırdı ve Endülüs’te iç huzuru sağladı.
777’de Frank İmparatoru Charlemagne, Pirene Dağlarını aşarak Endülüs üzerine sefere çıktı. Ancak
ülkesinde karışıklıklar yüzünden bir netice elde edemeden geri döndü. Abdurrahman-I, Frankların bu
hareketi üzerine 783’te onların müttefiki olan Saragossa Hakimi Hüseyin bin Yahya’yı cezalandırmak
için sefere çıktı ve kendisini yakalatarak şiddetle cezalandırdı.
Abdurrahman-I’i en çok meşgul eden isyan; Şakya el-Berberi’nin Endülüs’te Fatımilerin desteğinde şii
bir devlet kurmak maksadıyla yaptığı ayaklanmadır. Bu ayaklanma on sene süren bir mücadeleden
sonra bastırıldı.
Emir Abdurrahman’ın kurduğu devlet, zamanla önemli büyük bir kültür, medeniyet ve ilim merkezi
oldu. Avrupa’nın aydınlanması, fen ve teknolojide ilerlemesi, buradan aldığı kültür ve ilim sayesinde
gerçekleşti. İslam dini İspanya’dan Avrupa’ya yayıldı.
Yumuşak huylu ve sabırlıydı. İlmi çok, fikrinde isabetli ve çabuk kavrayışlıydı. Çok temkinli olup,
hareketlerinde seri ve kararlarını uygulamakta sertti. İşlerinde istişare eder, başkasına bırakmazdı.
Rahatına düşkün değildi. Cesur ve atılgandı. Fakat ferdi, taşkın hareketlerden uzaktı. Edebiyata
meraklı olup, kuvvetli bir şair ve hatipti. Cömert, tatlı dilli ve güler yüzlüydü. Beyaz elbise giymeyi ve
başına sarık sarmayı severdi. Cenaze namazlarında bulunur, Cuma ve bayram namazlarında hutbe
okurdu. Hastaları ziyaret eder, halkın arasına sık sık çıkarak onlarla görüşüp sohbet eder, dertlerini
dinlerdi. İslamiyete tam uyar, haramlardan, dinin yasakladığı şeylerden son derece sakınırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder