Enerji ve enerji dönüşümlerini, entropiyi ve burada maddenin fizikî özellikleri arasındaki bağıntıları inceleyen bir ilim. Termodinamik fiziğin bir koludur. Diğer ilimlerde olduğu gibi, termodinamik de esas olarak önce gözleme, deneye dayanır. Sonra elde edilen neticelerden termodinamiğin kânunları formüle edilir. Bu kânunlar, termodinamiğin sıfırıncı, birinci, ikinci ve üçüncü kânunlarıdır. Sıfırıncı kânun ısıl denge ve sıcaklıkla, birinci kânun enerjiyle, ikinci kânun entropiyle ve üçüncü kânun mutlâk entropiyle ilgilidir. Mühendislik problemlerinin çözümünde en çok termodinamiğin birinci kânunu ve ikinci kânunu kullanılır.
Termodinamiğin ikinci kânununun iki ifâdesi vardır:
Kelwin Planck ifâdesi: Bir ısı kaynağından ısı çekerek bu ısının tamâmını işe çeviren bir ısı makinası yapmak mümkün değildir.
Clausius ifâdesi: Düşük sıcaklıktaki bir ortamdan yüksek sıcaklıktaki bir ortama ısı nakli ancak dışarıdan bir enerji vermek sûretiyle mümkün olur (buzdolaplarında olduğu gibi).
Termodinamiğin ikinci kânununun önemli konularından biri de entropidir. Kâinattaki bütün olaylarda entropi (değişiklik) artışı vardır. Bu sebeple kâinatın entropisi hızla artmaktadır. Nihâyet kâinatın entropisi maksimum noktaya gelecektir. Maksimum olması demek, daha fazla artmaz demektir. Bu da entropi artışını meydana getiren kâinattaki olayların durması demektir. Kâinattaki olayların durması, bitmesi demekse kıyâmetin kopması demektir.
*Kaynak: Rehber Ansiklopedisi 19 - Sf. 46'dan özet geçilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder