25 Nisan 2011 Pazartesi

Okaliptüsler

Orjinal Adı Eucalyptus türleri
Diğer Adları Okaliptüs, Sıtma ağacı, Sulfata ağacı
Bilgi
Mersingiller familyasındaki aynı cinsten 300'ü aşkın
ağaç ya da ağaççık türünün genel adı Okaliptüs'tür. Anayurdu Avustralya, Yeni
Zelanda ve Tasmanya olup oradan dünyaya yayılmıştır. Ülkemizde okaliptüsün
yaşamasına uygun Ege ve Akdeniz kıyı şeridinde sıcak, bol güneşli ve sulak
yerlerde bataklıkları kurutmak, odunundan yararlanılmak üzere sıkça
yetiştirilir. Bazı okaliptüs türlerinin boyu 90 m'yi aşabilir. Gövde kabukları
büyük levhalar halinde kabarıp dökülen okaliptüslerin yaprakları, genellikle
orak biçimli, almaşık dizilişli, sarkık yapıda, koyu yeşil renkli ve tadı acıdır.
Yaprak koltuklarından çıkan püskül biçimindeki sarımsı beyaz ya da kırmızı
renkli çiçekleri, tek tek ya da kümeler oluşturarak açar. Meyveleri, çok sayıda
tohum taşıyan kapsüller halinde oluşur. Okaliptüs türleri tohumuyla çoğalır.
Türkiye'de en çok yetiştirilen Adana okaliptüsü (E. camaldulensis) ile E.
globulus türleridir. Özellik yönünden birbirlerine oldukça benzeyen bu türlerin
tanence zengin kabukları sepicilikte kullanılır. Yaprakları, bileşiminde yüksek
oranda sineol bulunan uçucu madde, acı madde ve tanen içerir.
Tibbi Etkileri
ve Kullanımı
Bu iki okaliptüs türünün birbirine benzeyen tıbbi etkileri ve bundan
yararlanma yöntemi şöylece sıralanabilir:
• Özellikle solunum yolu hastalıklarında; sözgelimi nezle, öksürük, bronşit,
burun ve boğaz rahatsızlıklarında etkili ve iyileştiricidir. Balgam söktürür,
göğsü yumuşatır, ateşi düşürür ve sinüsleri açar. Bu etkileri sağlamak üzere ya
infüzyonu içilir ya buhar banyosuna girilir ya da ispirtolu veya zeytinyağlı
eriyikleri alınır.
• Antiseptik oluşu nedeniyle yara, ülser ve yanıkları temizleme ve
iyileştirmede etkilidir. Bunun için dekoksiyonu şikayet edilen yerlere
uygulanır.
• Dişeti enfeksiyonlarında mikrop kırıcı, ağız kokularını gidericidir. Bu
durumlar için ispirtolu ya da zeytinyağlı eriyikleriyle gargara yapılır.
• Peklik verici ve bedeni güçlendiricidir. Böyle durumlar için infüzyonu alınır.
• Romatizma ağrıları, kas kasılmaları ve üşütmelerden ortaya çıkan ağrılarda
şikayet edilen yere lapası uygulanır.
• İdrar yolları antiseptiğidir. Bu durumda infüzyonu alınır.
Okaliptüs infüzyonu hazırlamak üzere bir tutam yaş yaprağı üzerine bir bardak
kaynar su dökülür. 10 dakika demlendirilerek yapılan infüzyon, sekerle
tatlandırılarak günde iki-üç kez içilebilir.
Dekoksiyonunu hazırlamak için bir tutam yaş yaprağı suda iyice kaynatılır.
Elde edilen dekoksiyon yara, ülser ve yanıklara günde iki kez uygulanır.
Buhar banyosu yapmak üzere yazın toplanıp kurutulmuş okaliptüs
yapraklarından 2-3 tatlı kaşığı alınır. Bir kaseye konularak üzerine dört bardak
kaynar su dökülür. Çıkacak uçucu yağın kaçışını önlemek üzere başı ve kaseyi
kapayan büyük bir havlu örtülür. Kaseye doğru eğilip 10 dakika süreyle
okaliptüs buharı solunur.
Yaş yaprakları ezilerek okaliptüsün lapası hazırlanır. Bu lapa şikayetli yerlere
uygulanırken elle o bölgeye masaj yapılması da büyük yarar sağlar.
İspirtolu ya da zeytinyağlı eriyiğini elde etmek için okaliptüs yaprakları bu
maddelerin içine yatırılıp 7-10 gün bekletilir. Bu eriyikle ağızda gargara yapılır
ya da suyla seyreltilip şekerle tatlandırılarak içilir.
UYARILAR
• Okaliptüsün aşırı dozlarda alınması zehirlenmeye yol açabilir.
• Okaliptüsle yapılan her uygulamadan sonra eller iyice yıkanmalı, gözlere
dokunulmamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder