19 Nisan 2011 Salı

Ahmet Kutsi Tecer

Asrımız tiyatro yazarı ve şairlerinden. 1901’de Kudüs’te doğdu. Orta tahsilini Kadıköy Sultanisi ve
Halkalı Ziraat Okulunda, yüksek tahsilini de Edebiyat Fakültesinin Felsefe Bölümünde tamamladı.
Paris’e giderek Sorbonne Üniversitesine devam etti. Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli lise ve yüksek
okullarda edebiyat dersleri okuttu. Maarif Müdürlüğü ve Talim Terbiye Üyeliğinde bulunduktan sonra
bir dönem Adana milletvekilliği yaptı. Unesco’da kültür ateşesi olarak Türkiyeyi temsil etti. Yurda
dönünce Galatasaray Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Buradan emekli olduktan bir sene sonra
1967 yılında vefat etti.
Ahmed Kudsi Tecer, Cumhuriyet devri, Türk şiirine birçok yenilikler getiren Necib Fazıl, Ahmed Hamdi
Tanpınar vb. ile aynı nesildendir. Şiirlerinde ferdiyetçi konuları, bilhassa ölüm, aşk ve ızdırap
temalarını işlemiştir. Ayrıca memleket konularında şiirler yazmıştır. Bu şiirlerinde Türk folklorundan
geniş ölçüde istifade etmiştir. Çekici ve zevkli üslubunda dil ahengine dikkat etmiş bilhassa, hece
veznini en olgun şekle ulaştırmış bir şairdir. Daha ziyade koşma şeklini kullanmıştır. Serbest vezinde
şiirler de yazmıştır.
Eserleri:
Tiyatroları: Koçyiğit Köroğlu (1942), Köşebaşı (1948), Bir Pazar Günü (1959), Satılık Ev (1961)
olup, şiirleri 1932’de yayınlanan tek kitabında toplanmıştır.
UNUTAMAM SİZİ’den
Cenub’dan güneydoğuya ve şimale uzanan,
Sarıçiçek Yaylası, Uzun Yayla, Bozoğlan
Boga Dağları vardır.
Hey bu uçsuz bucaksız, çiçeği bol yaylalar,
Bu dağlar Toroslar’dan Kızılırmağa kadar,
Dumanlı sarp dağlardır.
Her yıl bütün oymaklar bu dağlara göçerler,
Uzun kervanlar geçer, geçer, geçer, geçerler,
Yolları albahardır.
Ne hoştur karları kalkıp yeşillenince dağlar,
Kimi göçünü çeker kimi yükünü bağlar,
Her oba bahtiyardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder