22 Nisan 2011 Cuma

Ali Rıza

On iki imamın sekizincisi, Peygamber efendimizin soyundan olup, ilim, takva, ahlak, şecaat ve asalet
bakımından zamanındaki insanların en üstünlerindendir. Künyesi Ebü’l - Hasen Essani, lakabı Rıza,
Sabir, Razi’dir. İmam-ı Musa Kazım’ın oğludur. 770 (H. 153) senesinde Medine-i münevverede doğdu.
818 (H. 203) senesinde Tus yani Meşhed’de vefat etti. Abbasi halifesi Me’mun onu çok sever-sayardı.
Kızkardeşi Ümmü Habibe’yi ona, kızı Ümm-ül-Fazl’ı da Ali Rıza’nın oğlu Muhammed Cevad’a vererek
ona akraba oldu. Kendisi Merv şehrindeyken, İmam-ı Ali Rıza’yı halef seçerek herkese biat ettirdi ve
paralara ismini yazdırdı. Bağdat’taki Abbasioğullarına; “Ben, İmam-ı Ali Rıza’dan daha faziletli bir zat
görmediğimden, kendisini halef tayin ettim yani yerime geçmek üzere namzed tayin ettim.” diye yazdı.
Fakat İmam-ı Ali Rıza hazretleri ondan daha önce vefat etti. İlim ve takvada yüksek bir zat olan İmam-ı
Ali Rıza’nın sohbetlerinde pekçok alim ve evliya yetişti. Bayezid-i Bistami ve Ma’ruf-i Kerhi gibi zatlar
İmam-ı Ali Rıza’nın sohbetlerinde kemale geldiler. Çok kerametleri görüldü. Üstün halleri menakıb
kitablarında yazıldı. 818 (H. 203) senesinin Ramazan-ı şerif ayının yirmi üçüncü Cuma günü Tus’da
vefat etti. Cenaze namazını halife Me’mun kıldırdı. Harun Reşid’in kabri yanına defn edildi. Kabr-i şerifi
ziyaret edilmektedir.
Tıpla ilgili bir risalesi ve kendine nisbet edilen bazı eserleri vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder