24 Nisan 2011 Pazar

Ali Semerkandî

Osmanlı Devletinin kuruluş devrinde Anadolu’da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden. Babasının ismi
Yahya olup, soyu hazret-i Ömer’e dayanır. 1320 (H. 720) senesinde İsfehan’da doğdu. 1457 (H. 862)
senesinde Ankara’nın Çamlıdere kazasında vefat etti.
Küçük yaşından itibaren ilim tahsiline başlayıp, Kur’an-ı kerimi ezberledi. Zamanının alimlerinden akli
ve nakli ilimleri tahsil etti. Genç yaşında tefsir, hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde yüksek derecelere
kavuştu. Tahsilini tamamladıktan sonra, Mekke-i mükerremeye gitti. Kabe-i muazzamada yıllarca
imamlık yaptı. Manevi bir işaretle Medine-i münevvereye geldi. Resulullah efendimizin kabr-i şerifinde
yedi sene türbedarlık hizmetinde bulundu. Peygamber efendimizin manevi işaretiyle oradan
Anadolu’ya gitmek üzere ayrıldı. Gittiği yerlerde İslamiyeti öğretmek için uğraştı. Akdeniz sahilindeki
Alanya’ya oradan da bugünkü Ankara’nın Çamlıdere havalisine geldi. Burada yerleşip insanlara,
Allahü tealänın emirlerini bildirmek, yasaklarından sakındırmak için yıllarca çalıştı. Pekçok talebe
yetiştirdi. Kerametleri görüldü. Zamanla şöhreti yayılıp, Osmanlı Devletinin başşehri olan Bursa’ya
ulaştı. Padişah, Ali Semerkandi’yi Bursa’ya davet etti. Ali Semerkandi Bursa’ya geldiğinde Padişah
ona ikram ve iltifatlarda bulundu. Bursa’da kalmasını istediyse de, kabul etmeyerek Çamlıdere’ye
döndü. Orada vefat etti.
Çamlıdere kabristanının ortasındaki kabrini ziyaret edenler, ondan çok feyz almaktadırlar. Türbesinin
kapısından girilince tam karşıdaki büyük sandukalı kabir ona, etrafındaki kabirler de talebelerine aittir.
Ali Semerkandi’nin Karaman’da vefat ettiği söyleniyorsa da o zat başkadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder