Salvador; Şili eski devlet başkanı. Varlıklı bir aileden gelen Allende’nin babası hukukçuydu. 26
Temmuz 1908 tarihinde Valparaiso’da doğan Allende, ilk ve orta tahsilden sonra 1926 senesinde
girdiği Santiago’daki Şili Üniversitesinden mezun olup, 1932’de tıp diploması aldı.
Genç yaşında siyasetle ilgilenmeye başladı. Üniversite yıllarında Marksizme yönelip, çeşitli siyasi
faaliyetlerde bulundu. 1933 senesinde Şili Sosyalist Partisi kurucuları arasında yer aldı. Hem doktorluk
yaptı hem de siyasetle meşgul olmaya devam etti. 1935 senesinde milli sağlık sistemiyle ilgili bir kitap
yayımladı. 1937 senesinde milletvekili seçildi. 1939-1942 seneleri arasında Başkan Pedro Aguirre
Cerda’nın kurduğu Halk Birliği (UP) hükümetinde Sağlık Bakanı olarak vazife yaptı. Bu vazifesi
sırasında sosyal sağlık hizmeti teşkilatını kurdu. İşçi ve ana-çocuk sağlığı ile ilgili kanunlar hazırladı.
Şili’nin tıp meselelerini incelediği ikinci kitabını yayınladı. 1943 senesinde Sosyalist Partinin genel
sekreterliğine seçilen Allende, 1945’te senatör seçildi. Daha sonra senato başkanı oldu. Daha önce
yasaklanan Komünist Partinin kurulması ve bütün siyasi tutukluların serbest bırakılması hususunda
gayret sarf etti. 1952 senesinde, Sosyalist Parti, Komünist Parti ve Demokratik Partinin adayı olarak
başkanlık seçimine katıldı. Dört adayın katıldığı bu seçimde sonuncu oldu. Bazı iç sebeplerle Sosyalist
Partiden ayrılıp Sosyalist Halk Partisini kurdu. Başkanlık seçimlerinden kısa bir müddet önce tekrar
Sosyalist Partiye döndü.
1958 senesinde yapılan başkanlık seçimlerine ikinci defa katıldı, bu seçimde ikinci olabildi. 1964
başkanlık seçimlerinde ise kesin bir yenilgiye uğradı. 1966 senesinde senato başkanlığına seçilerek
1969 senesine kadar bu vazifeyi sürdürdü.
1970 başkanlık seçimleri öncesinde sosyalist, komünist ve radikal partiler toprak reformunun
yapılması, bakır madenlerinin ve sanayinin devletleştirilmesi, sağlık hizmetlerinin yeniden düzenlenip
yaygınlaştırılması, eğitim reformu gibi hedefleri ihtiva eden bir program çerçevesinde anlaşarak Halk
Birliğini kurdular. Başkanlık seçiminde Allende’yi aday gösterdiler. Eylül 1970’te yapılan seçimlerde
oyların yüzde 36,3’ünü alarak 3 Kasım 1970’te başkanlık vazifesine başladı.
Şili Devletini ve toplumunu sosyalist ilkeler doğrultusunda yeniden teşkilatlandırmaya başladı. Birçok
sanayi kolunu devletleştirdi. Toprak reformunu hızlandırdı. Köylü kooperatiflerine toprak dağıtılmaya
başlandı. Asgari ücreti yüzde 35 arttırıp sanayide önemli ücret artışları sağlandı. Özel şirketler devlet
tarafından satın alındı. Başta bakır olmak üzere ülkenin madenleri tamamen devletleştirildi. Halka
parasız sağlık hizmeti ve ilaç sağlamak üzere ülke çapında kampanya başlatıldı. Devlet tahvilleriyle
bankaların hisse senetleri satın alınarak bankacılık denetim altına alındı. Çin Halk Cumhuriyeti ve
Küba ile sıkı diplomatik ilişkiler kuruldu.
Ekonomide bir yıllık bir büyüme görüldüyse de sonra durum kötüleşti. Şili’nin ABD ile olan ilişkileri
gerginleşti. ABD idaresi Şili’ye verdiği kredileri kesti ve iktisadi ambargo uyguladı. Dünya bakır
fiyatlarının düşürülmesi, Şili’nin bu en önemli ihraç ürününden elde ettiği gelirlerde büyük bir düşüşe
sebeb oldu. Öte yandan Allende idaresinin küçük ve orta işletmeleri devletleştireceği ve tüccarları
mülksüzleştireceği yolundaki haberler halk arasında paniğe yol açtı. Piyasadan mal çekilerek
karaborsa ve kıtlıklar körüklendi. Enflasyon yükseldi, ülkeden kaçış hızlandı. Neticede Şili ekonomisi
büyük bir bunalıma girdi. Geniş halk kitlelerini içine alan orta tabakanın Allende idaresine karşı
muhalefeti şiddetlendi. Kadınlar tencereli protesto gösterilerinde bulundular. Esnaf ve sanatkarlar ve
kamyon sahipleri Ekim 1972’de büyük çapta greve gittiler. Ülkede bir ay boyunca hayat felce uğradı.
Bu sıkıntılı durumda Silahlı Kuvvetleri yanına almayı hedef alan Allende içinde üç generalin de yer
aldığı yeni bir hükumet kurdu. Bütün bu gelişmelere rağmen Allende’nin idaresindeki Halk Birliği, Mart
1973’te yapılan seçimlerde oy oranını yüzde 43,4’e çıkardı. Askerler hükumetten çekildiler.
Allende idaresinin son ayları iktidar ve muhalefet taraftarları arasında şiddetli tartışmalarla geçti. Askeri
müdahale söylentileri yaygınlaştı. Haziran ayında bir darbe girişimi oldu. Askerler hükümete alındı ve
olağanüstü hal ilan edildi. Fakat kamyon sahipleri Temmuzda yeniden greve gittiler. Allende
yönetimine bağlılığıyla tanınan Genelkurmay Başkanı Pratts 24 Ağustos 1973’te istifa etti ve yerine
Augusto Pinochet geçti. 11 Eylül günü Pinochet ve emrindeki ordu komutanları Allende'ye bir muhtıra
vererek istifa etmesini ve yarım gün içinde kendilerine teslim olmasını istediler. Allende Pinochet ve
diğer komutanların bu isteğini kabul etmeyince, başkanlık sarayı kuşatıldı. Allende başkanlık sarayına
saldıran askerlerle giriştiği çatışma sırasında öldürüldü. Dört kişilik bir askeri cunta iktidara el koydu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder